Saç dökülmesi ve kelleşme problemi yaşayan kişilere kalıcı çözümler sunabilmek için kullanılan yöntemlerden en bilineni Fue yöntemidir. Saç ekimi uzmanları ve doktorlar tarafından sıklıkla kullanılan bu yöntem doğal sonuçlar vermesi sebebiyle tercih edilmektedir. Aynı zamanda diğer yöntemlere kıyasla iyileşme süresinin daha kısa olması tercih sebepleri arasında yer almaktadır.
Foliküler Ünite Ekstraksiyonu’nun kısaltması olarak bilinen Fue yöntemi, genellikle birkaç aşama şeklinde uygulanır. Bu uygulama güçlü bölgelerden alınan saç köklerinin, dökülmeye ya da kelliğe meyilli olan bölgelere nakledilmesi prensibine dayanır. Yaklaşık olarak 7-8 saat süren işlemin ardından kişiler ömür boyu kullanabilecekleri sağlıklı ve doğal saçlara kavuşmuş olur. Ancak işlemin doğallığı ve kullanım ömrü uygulamanın yapıldığı kliniğe ve uygulamayı yapan kişiye bağlı olarak değişebilir. Fue, en etkili saç ekim yöntemi olarak bilinse de uygulama öncesinde iyi bir araştırma yapılmalı ve güvenilir klinikler tercih edilmelidir.
Daha önce bahsedildiği gibi uygulama birkaç adım şeklinde gerçekleştirilir. İlk adım hastanın saç ve yüz şekillerinin derinlemesine analiz edilmesiyle başlar. Bu aşamada saç çizgisinin doğru belirlenmesi doğal bir görünümü yakalamak adına oldukça önemlidir. Daha sonrasında saç köklerinin alınacağı ve ekileceği bölge belirlenir. Belirlenen bölgeden tek tek alınan saç kökleri mikromotor tekniğiyle nakil edilecek bölgeye ekilir. Ortalama olarak 7-8 saat süren bu işlem sonucunda hastaya dikkat etmesi gereken noktalar iletilir. Hastanın üzerinde durulan konulara dikkat etmesi, iyileşme sürecinin hızlanması ve etkili sonuçlar alınması konusunda oldukça etkilidir.
Özenle gerçekleştirilen Fue saç ekim yöntemi sonrasında başarı oranı oldukça yüksektir. Bu yöntem ile ortalama olarak bir ile bir buçuk yıl arasında kesin sonuçlar almak mümkündür. Bu noktada hastanın hassasiyeti ve bakım önerilerine uyması büyük önem arz etmektedir. En az uygulama sırasında olduğu kadar, uygulama sonrasında da özenli davranılmalıdır.
Fue yönteminin bir diğer avantajı da uygulama sırasında küçük çizikler dışında herhangi bir kesik ya da dikişe gerek duyulmamasıdır. İyileşme sürecini hızlandıran bu durum aynı zamanda hastanın işlem sonrasında daha az ağrı ya da acı hissetmesini sağlar.
